MİNA’DA
Hacca gitmiş olan halk Mina’da
toplanmıştı. İmam Sadık (a.s) ve dostlarından bir grup bir
müddet için, bir yerde oturmuş önlerindeki bir miktar üzümü
yiyorlardı.
Bir dilenci Peyda oldu ve yardım istedi.
İmam üzümdem bir parça alarak dilenciye vermek istedi. Dilenci
kabul etmedi. “Bana para verin” dedi. İmam, “Hayır, param yok”
buyurdu. Dilenci üzülerek gitti.
Dilenci birkaç adım gittikten sonra
pişman oldu ve “O halde üzümü veriniz” dedi. İmam “Hayır” dedi
ve üzümü ona vermedi.
Uzun sürmedi, başka bir dilenci hasıl
oldu ve yardım istedi. İmam, buna bir salkım üzüm alarak,
verdi. Dilenci üzümü aldı, “Bana rızık veren alemlerin rabbine
Hamd olsun” dedi. İmam, ona durmasını emretti, sonra her iki
avucunu da üzümle doldurarak ona verdi. Dilenci ikinci defa
Allah’a şükretti.
İmam tekrar ona “dur, gitme” dedi. Sonra
orada bulunanlardan birine döndü ve: “Yanında ne kadar para
var?” dedi. Aradı, yirmi dirhem kadar para vardı. İmamın
emriyle dilenciye verdi. Dilenci üçüncü defa Allah’a şükür
dilini açtı. “Şükür yalnız Allah’adır, ey Allahım
nimetlendiren sensin ve şerikin yoktur” dedi. İmam bu cümleyi
işittikten sonra gömleğini çıkarıp dilenciye verdi. Burada
dilenci sözünü değiştirdi ve İmam’a teşekkür edici bir cümle
söyledi. İmam artık ona bir şey vermedi, o da gitti.
Orada oturmuş olan dostlar ve ashab bunu
şöyle anladılar: Eğer dilenci bu şekilde Allah’a olan şükre
devam etseydi, imam ona yine yardım ederdi. Fakat ifadesini
değiştirdi ve İmam’ı ululayıp teşekkür ettiği için, artık
yardım devam etmedi.
- Biharü’l
Envar, Kompani basımı, c. 11, Halet-i Sadık, s. 116.
[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7] [8] [9] [10] [11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19] [20] [21] [22] [23] [24] [25] [26] [27] [28] [29] [30] [31] [32] [33] [34] [35] [36] [37] [38] [39] [40] [41] [42] [43] [44] [45] [46] [47] [48] [49] [50] [51] [52] [53] [54] [55] [56] [57] [58] [59] [60] [61] [62] [63] [64] [65] [66] [67] [68] [69] [70] [71] [72] [73] [74] [75] [76]