Bismillahirrahmanirrahim
Soru-61:
İmamiye
mezhebine bağlı olanlar (Caferi Şiiler), 11. İmam Hasan
Askeri'ye, Mehdi isminde Allah’ın bir oğul verdiğini iddia
ediyor. Halbuki, onun ailesinden ya da akrabalarından hiç
kimsenin böyle bir çocuğun olduğundan haberi yoktur. Ayrıca
hiç bir mezhep ve fırka, İmamiye’nin bu iddiasını kabul
etmiyor. Acaba bu, İmam Hasan Askeri'nin oğlu olmadığına
delil olarak yeterli değil midir?
Cevap-61: Bu
eleştiri çok zayıf ve temelsizdir.
Sebebine
gelince: Bu iş hiçte normalin dışında bir şey değildir. Akıl
böyle bir olayın gerçekleşebileceğini kabullenmekte,
deliller de tasdik etmektedir. Tarihte bunun bir çok
örneğini görmek mümkündür. Padişahlar ve devlet adamları
çeşitli sebeplerden dolayı çocuklarının doğumunu
gizlemişlerdir.
Mesela,
birisi resmi nikahı olmayan hanımından çocuk sahibi olur.
Resmi nikahlı hanımının bunu bilmesini istemez, çünkü o
biliyor ki hanımı bunu öğrendiği zaman haset eder, kin
besler, kocasına hayatı zehir edebilir. Bu yüzden aile
düzeninin yıkılma tehlikesi geçinceye kadar çocuğun doğumunu
bütün yakınlarından gizler. Bazen de ölünceye kadar kimseye
söylemez, ölüm anı yaklaşınca çocuğun kime ait olduğu meçhul
kalmasın ve hakları zayi olmasın diye açıklar.
Bir
bakıyorsunuz padişahın çocuğu oluyor, onun doğumunun
bilinmesine izin vermiyor. Çocuk büyüyüp geliştikten sonra
bunu açıklıyorlar. İran, Rum ve Hint padişahlarının bazıları
böyle yapmışlardı.
Tarihçiler şöyle yazıyor: Siyaveş’ın karısı ve Türk padişahı
Efrasyab’ın kızı Vesfaferid “Keyhusrev”i dünyaya getirmişti.
Vesfaferid, Keyhusrev’in doğumunu uzun bir müddet dedesi
Kikavus’dan gizledi. Kikavus, Babil ve daha çok doğunun
padişahı idi. Kikavusun epey bir zaman ondan haberi olmadı.
Halbuki yıllarca onu bulmak için uğraşmıştı. Tarih kitapları
da bu olayı genişçe yazmışlardır. Fars tarihçileri
Keyhusrev’in doğumunu ve gizletilmesinin sebebini
yazmışlardır. Muhammed b. Cerir Taberi de “Tarih” kitabında
olayı nakletmiştir.
Bu olay
İmam Mehdi aleyhi’s-selâm’ın olayı gibidir.
Eleştirmenler tarihteki bu olayları kabul ederken neden
İmam Mehdi aleyhi’s-selâm inkar etmektedirler?
Bazıları
da çocuğun doğumunu yakınlarından ve akrabalarından
gizlerler, çünkü onlar miras yüzünden çocuğu öldürebilirler.
Ama çocuk büyür, ona bir zarar gelmeyeceği anlaşılınca
kimliği açıklanır.
Bazen
padişah ülkenin durumunu dikkate alarak çocuğu halktan
gizler. Çünkü bazı ülkelerin halkı, padişahın kendi
neslinden olmayan birisini, onun yerine kabul etmezler.
Padişah da ordunun ve eli altında olanların kendisine itaat
etmelerini sağlamak ve kontrolü kendi elinde tutmak için
çocuğunu onlardan saklar. Ülkenin işleri yerine oturuncaya
kadar onu gizler daha sonra çocuğun kendi yerine geçeceğini
açıklar. Bu siyasi arenada çok meşhur bir şeydir.
Bazen de
padişah emrinin altındaki insanlara emniyet yönünden veya
başka yönlerden nasıl tesir ettiğini anlamak için kendisini
gizler. Veya öldüğünü halkın içinde yayar. Hatta bu gibi
şeyler Müslümanların arasında da çok görülmüştür.
Bir çok
çocuğun soyu babasının ölümünden sonra ortaya çıkmıştır. Bu
süre içinde kimse onu tanımamıştır. İki Müslüman şahidin
şahitliğiyle babasının kim olduğu belirlenmiştir. Çünkü
babası çocuğun ona ait olduğunun bilinmesini istememiştir.
Tarih
sayfaları karıştırıldığında, çeşitli sebeplerden dolayı
padişahların ve normal insanların çocuğunu gizlediğini veya
onun öldüğünü ilan ettiklerini görmekteyiz.
Yine
Müslüman tarihçiler ve Müslüman olmayan tarihçilerin hepsi
Hz. İbrahim aleyhi’s-selâm’ın doğumunun gizli
olduğunu ve akrabalarından kimsenin haberi olmadığını
yazmışlardır. Çünkü zamanın padişahının onu öldürme
tehlikesi vardı. Aynı nedenle Hz. Musa aleyhi’s-selâm’ın
doğumu da Firavun’dan saklanmıştı. Kur’an-ı Kerim açıkça Hz.
Musa aleyhi’s-selâm’ın annesinin onu bir sandığa
koyup, nehre attığını ve vahiy yoluyla çocuğunun salim
kalacağının ona ilham edildiğini beyan etmektedir. Hz. Musa
aleyhi’s-selâm’ın annesi, bu iş onu korumak için
yapmıştı.
Bütün
bunları göz önüne alarak şimdi şu soruyu soruyoruz: İmam
Hasan Askeri aleyhi’s-selâm oğlunun doğumunu akraba
ve yakınlarından gizlemesi acaba mantıksal gerekçesi olmayan
ve normal şartların dışında olan bir olay mıdır? Kesinlikle
böyle değil çünkü İmam Mehdi aleyhi’s-selâm’ın
doğumunun gizli tutulmasının sebepleri öteki insanların
doğumunun gizli tutulmasından daha önemli gerekçelere
dayanır ve bu yüzden daha normaldi. İleride bu sebeplerin
neler olduğuna değineceğiz.
İmam Mehdi
(a.s)’ın Dünyaya Gelişi Kesindir
İmam
Askeri aleyhi’s-selâm bir oğlu olduğunu kimseye haber
vermemiştir. İddiasına gelince, gerçekte çok zayıf ve
asılsız bir iddia olup, gerçeğe de aykırıdır. İmam Hasan
Askeri aleyhi’s-selâm’ın “Mehdi” adında bir
oğlu olduğuna ait deliller, diğer insanların çocuklarının
olduğunu ispatlayan yollardan daha emin ve güvenilirdir.
Çünkü insan, çocuğunun doğumunu bir çok yoldan
ispatlayabilir:
1) Doğumu
yaptıran yada doğum sırasında bir başka kadının orada olması
ve halka çocuğun kime ait olduğunu söylemesi.
2)
Erkeğin, kadının doğurduğu çocuğun kendisine ait olduğunu
söylemesi.
3) İki
adil Müslüman’ın, bir çocuğun belli bir şahsa ait olduğunu
söylemesine şahadet vermeleri.
İmam
Mehdi
aleyhi’s-selâm’ın doğumu bu yolların her üçüyle de ispat
olunmaktadır. İlim ve fazilet ehli, dindar ve takvalı bir
çok kadın ve erkek, İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’dan
kendisinin bir oğlu oluğunu ve onun kendisinden sonra İmam
olacağını buyurduğunu naklediyorlar. Onların bir kısmı
İmam Mehdi aleyhi’s-selâm’ı kundaktayken, bir
kısmı da üç-dört yaşındayken görmüşledir.
İmam
Mehdi
aleyhi’s-selâm’ın kendileri de babasından sonra Şiilerin
sorularını cevaplamış onlara emirler vermiştir. Şiiler de
üzerlerine farz olan humus, zekat vb. gibi şeyleri ona
ulaştırmışlardır. Bu konuyu İmam Hasan Askeri
aleyhi’s-selâm’dan nakleden, daima onun huzurunda olan
ve İmam Hasan Askeri aleyhi’s-selâm’dan sonra İmam
Mehdi aleyhi’s-selâm’ın hizmetinde bulunan
güvenilir insanlardan bazılarının isimleri “el-İrşad”
ve “el-İzah fil İmamet vel Gaybet” adlı kitaplarda
nakledilmiştir.