Advertisement

KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Soru ve Cevaplar

 

Bugün :  

Sık Kullanılanlara Ekle

 

Başlangıç Sayfası Yapın

 
 

Bismillahirrahmanirrahim

 

Soru-464: Hocam, İslam'da şakanın yeri nedir?

 

Cevap-464: Muhterem kardeşim, şaka aşırıya, laubaliliye kaçmayacak, başkasını kırmayacak, başkası hakkında bir dedikoduyu içermeyecek, içinde yalan ve batıl bir şey olmayacak şekilde mu'min kardeşinin gönlünü hoş etme ve onun üzüntüsünü giderme ve sevindirme amaçlı yapılmasında bir sakınca yoktur, hatta müstehaptır. Allah Resulü (s.a.a) ve Ehlibeyt İmamları da bu türden şakaları bazen dostlarıyla yapıyorlardı. Aşağıda hem şakadan sakındıran, hem de teşvik eden hadislerden örnekler, sunacağız. Sakındıran hadisler yukarıda bahsettiğimiz özellikleri taşımayan olumsuz şakalardır. Teşvik edenler ise söz konusu şartları taşıyan şaka ve mizahları kastetmektedir. Dolayısıyla birbiriyle herhangi bir çelişkisi yoktur.

 

ŞAKA İLE İLGİLİ HADİSLER

 

1. İmam Ali (a.s): "Şakalaşan kimsenin mutlaka aklından bir şey eksilir."[1]

2. İmam Askeri (a.s): "Tartışmaktan sakın. Zira tartışmak saygınlığını ortadan kaldırır. Şaka yapma; aksi takdirde sana karşı küstahça davranılır."[2][2]

3. İmam Ali (a.s): "Her şeyin bir tohumu vardır. Düşmanlığın tohumu ise şaka yapmaktır."[3]

4. İmam Ali (a.s): "İnsanlardan başarıya en uzak olan kimse boş şeyleri ve şakayı seven kimsedir."[4]

5. İmam Ali (a.s): "Şaka veya ciddi olarak yalanı terk etmeyen kul imanın tadını alamaz."[5]

6. İmam Sadık (a.s): "Ey İbn-i Nu'man! Eğer kardeşinin sana olan sevgisinin halis olmasını istiyorsan (yersiz) şaka yapma, onunla tartışma, ona karşı böbürlenme ve onunla çatışma."[6]

7. Resulullah (s.a.a): "Ben de şaka yapıyorum. Ama hak dışında bir şey demiyorum."[7]

8. Resulullah (s.a.a): "Mümin mizah yapar ve eğlenir. Münafık ise asık suratlı ve öfkeli olur."[8]

9. Tenbih'ul-Havatir'de şöyle yer almıştır: "Yaşlı bir kadın Allah Resulü'nün (s.a.a) yanına vardı. Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurdu: "Yaşlı kimse cennete giremez" Yaşlı kadın ağlayınca Peygamber ona şöyle buyurdu: "O gün sen yaşlı olmayacaksın. Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: "Yeniden yaratmışızdır; onları bakire kılmışızdır."[9] [10]

10. İmam Bakır (a.s): "Aziz ve celil olan Allah kötü laf etmedikçe, bir topluluk arasında şakalaşan kimseyi sever."[11]

11. İmam Sadık (a.s), Yunus Şeybani'ye şöyle buyurmuştur: "Birbirinizle şakalaşıyor musunuz?" Ben (Yunus Şeybani), "Çok az" diye arzettim. İmam şöyle buyurdu: "Böyle yapmayınız. Zira şaka, güzel ahlaktandır ve sen bu vesileyle kardeşlerini sevindirirsin. Allah Resulü (s.a.a) de birini sevindirmek için onunla şakalaşırdı."[12]

12. İmam Bakır (a.s): "Şüphesiz Allah çirkin bir laf söylemeksizin insanlarla şakalaşan kimseyi sever. Hakeza Allah tevhidi düşünen, sabır ile süslenen ve namaz kılmak ile övünen kimseyi sever."[13]

13. Resulullah (s.a.a): "Ey Ali! Şaka yapma. Şaka değerini ve saygınlığını ortadan kaldırır. Yalan da söyleme ki nuraniyetini yok eder."[14]

14. Resulullah (s.a.a): "Fazla şaka insanın haysiyetini yok eder."[15]

15. İmam Ali (a.s): "Şaka yapan herkes aklının bir parçasını kendinden uzaklaştırmış olur."[16][16]

16. İmam Ali (a.s): "Şaka, kin ve öfkeye sebep olur."[17]

17. İmam Ali (a.s): "Herkim şakalaşırsa (şahsiyet açısından) hafif düşer."[18][18]

18. İmam Ali (a.s): "Nice şaka ciddiyetle sonuçlanır."[19]

19. İmam Sadık (a.s): "Şaka küçük sövgüdür."[20]

20. İmam Sadık (a.s): "Şaka yapma. Zira şaka nuraniyetini ortadan kaldırır."[21]

21. İmam Sadık (a.s): "Birini sevdiğin zaman onunla ne şaka yap ne de çekişme içine gir."[22]

22. Resulullah (s.a.a): "Ciddi veya şaka yollu yalan söylemek doğru değildir. Erkeğin çocuğuna söz verdiği halde sözünde durmaması doğru değildir. Şüphesiz doğruluk, insanı iyiliğe götürür ve iyilik de insanı cennete kavuşturur."[23]

23. Resulullah (s.a.a): "İnsanları güldürmek için yalan söyleyen kimseye eyvahlar olsun, eyvahlar olsun, eyvahlar olsun!" [24]

24. İmam Ali (a.s): "Kul, şaka veya ciddi yalanı terk etmedikçe imanının tadını alamaz."[25]

25. İmam Seccad (a.s), çocuklarına şöyle buyurmuştur: "Küçük veya büyük, ciddi veya şaka yalan söylemekten sakınınız. Zira insan küçük bir şeyde dahi yalan söylerse, büyük yalan hususunda da cüret elde eder."[26]

26. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

"Peygamber (s.a.a) insanları sevindirmek için onlarla şaka ve mizah yapardı." [27]

27. Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyordu:

"Ben şaka yapıyorum, ama hakkın dışında bir şey söylemiyorum." [28]

28. Muammer bin Hallad şöyle diyor:

Bir gün Hz. Ali (a.s)'a; "Canım sana feda olsun, insan akrabalarıyla birlikte olduğu zaman aralarında bazı sözler geçiyor, mizah edip gülüyorlar" dedim. İmam (a.s); "Eğer olmazsa sakıncası yoktur!" buyurdular. İmam'ın; "Eğer olmazsa" sözünden sövmek ve yalanın olmamasının gerektiğini düşündüm. (Yani incitici sözler olmazsa sakıncası yoktur.)

Daha sonra buyurdular ki: "Resulullah (s.a.a)'in yanına bazen bir göçebe Arap gelip hediye veriyordu, yerinden hareket etmeden; "Hediyemin değerini ver" diyordu. Resulullah (s.a.a) de gülüyordu. Resulullah (s.a.a) gamlı ve kederli olduğunda; 'Göçebe Arap ne yaptı? Keşke yine yanımıza gelseydi.' buyururdu." [29]

29- İhtiyar bir kadın, Resulullah'a; "Cennete gitmem için bana dua ediniz" dediğinde Resulullah (s.a.a); "Yaşlı kadınlar cennete gitmeyecektir" buyurdular. Kadın bu sözü duyunca ağlamaya başladı, Resulullah (s.a.a) gülüp şöyle buyurdu: "Allah Teala'nın şu sözünü duymamış mısın?: "Gerçek şu ki, biz onları (cennetteki kadınları) yeni bir inşa (yaratma) ile inşa edip yarattık. Onları hep bakireler olarak kıldık."[30][30][92] Yani Allah Teala onları gençleştirir.[31]

30- Yine bir gün Resulullah (s.a.a) yaşlı olan Eşceî bir kadına; "Ya Eşcei! Yaşlı kadın cennete girmeyecektir." buyurdular. Bilal onun ağladığını görünce, onun durumunu Resulullah'a iletti. Bunun üzerine Resulullah; "Zenci de öyledir; o da cennete girmeyecektir." buyurdular. Hazretin bu sözünden dolayı ikisi de oturup ağlamaya başladılar. Abbas da onların ağlamalarını görünce onların durumunu Resulullah'a anlattı. Resulullah (s.a.a) de Abbas'a; "Yaşlı erkek de öyledir, o da cennete girmeyecektir" buyurdular. Resulullah (s.a.a) daha sonra onlara dua edip kalplerini hoş etti ve şöyle buyurdu: "Allah-u Teala onları daha güzel bir şekilde yaratacaktır, onlar nurlu gençler olarak cennete gireceklerdir." [32]

31- Bir gün bir kadın Resulullah (s.a.a)'in yanına gelerek kocasından söz etti. Resulullah (s.a.a); "Senin kocan, gözlerinde beyazlık olan mıdır?" diye sordu. Kadın; "Hayır, gözlerinde beyazlık yoktur" dedi. Kadın Resulullah'ın bu sözünü kocasına anlattı, kocası da; "Resulullah mizah etmiş, doğru söylemiştir; acaba gözümün beyazlığının siyahından daha çok olduğunu görmüyor musun?" dedi.[33]

32- Halid-i Kasrî'nin dedesi bir kadını öptü, o kadın da gelip onu Resulullah'a şikayet etti, o adamı çağırdıklarında o da o kadının sözünü teyit ederek şöyle dedi: "Eğer o kadın kısas yapmak istiyorsa (ben hazırım) kısas yapsın!" Resulullah (s.a.a) ve ashabı onun bu sözünden dolayı güldüler. Resulullah (s.a.a) o adama; "Sakın bir daha bu işi yapma" buyurdular. O adam da; "Vallahi yapmayacağım" dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) onun suçunu affetti.[34]

33- Resulullah (s.a.a) Suheyb'in hurma yediğini gördüğünde ona; "Gözün ağrı yaptığı halde hurma mı yiyorsun?" dedi. Suheyb cevaben; "Ya Resulullah! Ben onu bu tarafından çiğniyorum, oysa gözüm o taraftan ağrı yapıyor!" dedi. Onun bu sözü üzerine Resulullah (s.a.a) güldüler.[35]


 

[1]- Nehc’ul-Belağa, 450. hikmet

[2]- Tuhef'ul-Ukul, 486

[3]-  a. g. e. 7316

[4]- a. g. e. 3333

[5]- el-Bihar, 72/249/14

[6]- el-Bihar, 78/291/2

[7]- Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 6/330

[8]- Tuhef'ul-Ukul, 49

[9]- Vakıa, 36

[10]- Tenbih'ul-Havatir, 1/112

[11]- el-Kafi, 2/663/4

[12]- a.g.e, 2/663/3

[13]- el-Mehasi, 1/456/1056

[14]- Mekarim’ul-Ahlak, 2/321/2656

[15]- Emali’es-Seduk, 223/4

[16]- Nehc’ul-Belağa, 450. hikmet; Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 20/100

[17]- Tuhef'ul-Ukul, 86

[18]- el-Bihar, 77/235/3

[19]- Tuhef'ul-Ukul, 85

[20]- el-Kafi, 2/665/15

[21]- Emali’es-Seduk, 436/3

[22]- el-Kafi, 2/664/9

[23]- Kenz'ul-Ummal, 8217

[24]- a.g.e, 8215

[25]- el-Bihar, 72/249/14

[26]- a.g.e, 72/235/2

[27]- Mekarim'ul- Ahlak, c.1,s.59.

[28]- Mekarim'ul- Ahlak, c.1,s.58.

[29]- Bihar'ul- Envar, c.16, s.259, hadis: 45.

[30]- Vâki / 35-36.

[31] - Bihar'ul- Envar, c.16, s.295.

[32] - Bihar'ul- Envar, c.16, s.295.

[33] - Bihar'ul- Envar, c.16, s.294.

[34] - Bihar'ul- Envar, c.16,s.295.

[35] - Bihar'ul- Envar, c.16, s.296.

 

 
Site içi Arama


 

 

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız |
Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  Îletişim için |

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de  'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM