Bismillahirrahmanirrahim
Soru-43:
Neden Hz. Fatma (a.s) zalimlere
karşı haykırırken, Hz. Ali (a.s) susuyordu ve
ameli bir eyleme girişmiyordu? Hatta Hz.
Fatma'nın zahirde Hz. Ali'nin bu tutumuna karşı
itiraz sayılabilecek bazı sözleri
nakledilmektedir. İkisinin de masum olduğuna
inandığımız bu iki güzide insanın bu farklı
tavırlarını masum olduklarını da dikkate alarak
nasıl yorumlayabiliriz?
Cevap-43:
Her şeyden önce şunu bilmeliyiz ki masum
oldukları tartışılmaz delillerle sabit olan
masum önderlerimizin, zahirde bazen farklı
tavırlarının her birisinin bir hikmet ve
felsefesi vardır. Her birisi kendi yerinde ve
özel şartlarında doğru ve gereklidir. Hz.
Hüseyn'in (a.s) zalimlere karşı kahramanca
savaşı ne kadar doğru ve gerekli idiyse, Hz.
Hasan'ın (a.s) Muaviye ile ateşkesi de, İslam'ın
maslahatı açısından o kadar doğru ve gerekliydi.
Biz anlasak da anlamasak da bu böyledir.
Hz. Ali (a.s)
ve Hz. Fatıma'nın (a.s) aynı zamandaki farklı
tutumlarında da benzer hikmetleri aramak gerekir.
Yani İslam'ın maslahatı açısından Hz. Ali'nin
susması, Hz. Fatma'nın da haykırması gerekirdi.
Hz. Fatma'nın Hz. Aliye söylediği o sözler de
aynı istikamette yorumlanmalıdır. Aslında bu
haykırışlar ve tavırlar, o mazlum masumların ne
kadar zor şartlarda bulunduklarını ortaya koyma
ve olaylardan bihaber zahirbin kimselere
hakikatleri anlatma ve gereken mesajları verme
açısından en güzel yöntemdi. Bir taraftan Fatma
gibi Peygamber yadigarı birisinin yürek
parçalayan feryatları, bir taraftan da Ali gibi
bir yiğidin bütün bunlara rağmen İslam'ın genel
maslahatları açısından susmaya mecbur kalışı.
Her ikisi de olması gereken ve olmadığı
takdirde huccetin tamamlanamayacağını ortaya
koyan ve birbirini tamamlayan iki farklı eylem.
Tabi gören göz ve idrak eden kalp olursa...