KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Soru ve Cevaplar                                                                                                           Soru ve Cevaplar

Bugün :  

  Sık Kullanılanlara Ekle                                                                                                                                                                                                                                                         Başlangıç Sayfası Yapın
 

 

Soru-241: Resulullah (s.a.a)'in konuştuğu, söylediği her şey Allah tarafından olduğuna ve kendi nefsi ile hareket etmeyeceğine göre; Resulullah (s.a.a) hac emirliği görevini önce Ebubekir'e veriyor -bu ise yukarıdaki duruma göre Allah'ın emri ile oluyor- daha sonra yine Allah'ın emri ile İmam Ali (a.s)'ı bu göreve gönderip Ebubekir'i azlediyor. Sorum şu: Her iki durum da -azil ve görevlendirme- Allah'ın emri ile gerçekleştiğine göre bu işin felsefesi nedir? Yani yüce Allah neden daha ilk başta İmam Ali (a.s)'ın görevlendirilmesini istemiyor da Ebubekir yolda iken buna karar veriyor. Burada verilmek istenen mesaj nedir?

Cevap-241: Resulullah (s.a.a) hac emirliği ve beraet suresini iletme görevini önce Ebubekir'e vermesi ve sonra Allah'ın emri ile İmam Ali (a.s)'ı bu göreve gönderip Ebubekir'i azletmesinin felsefesi bizzat bu azli açıklayan hadiste şöyle izah edilmiştir: "Bu sureyi iletmek ancak Peygamber (s.a.a) tarafından veya ondan olan bir kişi ve bir başka nakle göre onun Ehlibeyt'inden olan bir kişi tarafından gerçekleşmelidir." Bu gerekçe Hz. Cebrail tarafından Peygamber'e bildirilmiştir. (Bkz. Fethu'l-Bari c. 8 s. 239, Tirmizi ve diğer kaynaklardan naklen.)

 

Açıklama:

Peygamber (s.a.a)'in bütün işleri Allah'ın emriyle olmasıyla birlikte, bu, Peygamber (s.a.a)'in her işte özel emir aldığını ifade etmez. Peygamber (s.a.a) bazen Allah'ın kendisine verdiği genel izinler çerçevesinde davranıyor ve o izinler çerçevesinde görevini yapıyordu. Ancak bu genel izin çerçevesinde yapılan işler, Allah tarafından gelen özel emirlerle durdurulması mümkündü. Bu çerçevede değerlendirildiğinde Peygamber (s.a.a) genel izin çerçevesinde, yani ortada özel bir emir olmadığına bakarak, Beraet suresini ve diğer iletilecek emirleri Ebubekir'e veriyor; ancak Ebubekir hareket edip ayrıldıktan sonra, bu hususta Allah tarafından özel emir iniyor ve Resulullah (s.a.a) bu özel emir gereği Hz. Ali (a.s)'ı kendi devesine bindirerek, verilen sure ve diğer görevleri Ebubekir'den alma ve bizzat kendisinin bu işi yerine getirmek üzere görevlendiriyor. Bu özel emirde Hz. Cebrail (a.s) tarafından açıklanan gerekçe "Bu sureyi iletmek ancak Peygamber (s.a.a) tarafından veya ondan olan bir kişi ve bir başka nakle göre onun Ehlibeyt'inden olan bir kişi tarafından gerçekleşmelidir" şeklindedir. Bu gerekçe çok derin bir muhteva taşımaktadır ve aynı zamanda çok ilginçtir. Bir yandan bu görevin normal bir görev olmadığını gösteriyor; çünkü Kur'an'ın tevbe suresinden inen ayetler ilk defa açıklanmak üzere inmişti. ve vahyin halka ilk defa iletilmesinin masum olmayan bir kanaldan mümkün olmayacağını gösteriyordu. Çünkü Allah-u Teala bu ayetleri Cebrail (a.s)'a o da Peygamber'e iletmişti. Buraya kadar olan vasıta, yani Hz. Cebrail masumdu. Bundan bu taraf da ya bizzat Peygamber (s.a.a) tarafından halka iletilmesi gerekirdi yada masum olan bir aracı kullanılarak iletilmeliydi. Böylece masum olmayan bir aracı kullanılarak ilahi mesajın ilk defa insanlara iletilmesinin ilahi sünnete ters düştüğü açıklık kazanıyordu. Ve diğer yandan bu açıklama Hz. Ali'nin Peygamber'den, onun Ehlibeyt'inden olduğunu ve her türlü günah ve hatadan masum olduğunu ve Ebubekir'in ise böyle bir makama sahip olmadığını  göstermekteydi!

"Bu özel emir neden ilk baştan inmedi?" denebilir. Bunun cevabı hususunda Şia'nın büyük alimleri değerli açıklamalarda bulunmuşlardır. Örneğin Allâme Muhammed Bâkır Meclisi'ye göre bunun sebebi Hz. Ali'nin üstünlüğünü bildirmekti. Çünkü eğer ilk baştan bu görev özel ilahi emir ile Hz. Ali'ye verilmiş olsaydı, o zaman bazı kimseler bunun önemini anlamaz ve ashap içinde bu iş için ehliyetli olan bir çok kişilerin bulunduğunu sanabilirlerdi. Özellikle Ebubekir'in  hareket etmesinden ve herkesin bu olaydan haberdar olmasından sonra onun azlinin gerçekleşmesi ve yerine Hz. Ali'nin görevlendirilmesi Hz. Ali'nin yüce makamını göstermek ve Ebubekir gibi kimselerin onunla bu makamda ortak olmadığını bildirmek içindir. Daha geniş bilgi için bkz. Bihâru-l Envâr, c. 35 s. 302. ve El-Musterşid Taberi (Şii) s. 302.

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız | Îletişim için |

  Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de 'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM