Bismillahirrahmanirrahim
Soru-24:
Ehl-i Sünnet arasında sık sık Allah Resulü'yle ilgili bir olay
nakledilmektedir. Hurmaların aşılanması olayı diye meşhurdur.
Bu olayı onlar Resulullah'ın bir hatası olarak
nakletmektedirler. Bu olay tam olarak nedir ve doğru mu?
Değilse cevabı nedir?
Cevap-24:
Evet bir çok Sünni kaynakta nakledilen söz konusu olay kısaca
şöyledir: Musa b. Talha babasından şöyle rivayet ediyor:
"Allah Resulü'yle birlikte hurma ağaçlarının tepelerinde duran
bir topluluğa uğradık. Resul (s.a.a) 'Bunlar ne yapıyor?' diye
sordu. Dedim ki: 'Onu aşılıyorlar; erkeği dişisine koyarlarda
o aşılanır!' Resul-i Ekrem (s.a.a): 'Bunun pek fayda
getireceğini zannetmiyorum' dedi. O insanlara bu haber
verilince aşılamayı bıraktılar da hurma ağaçları ürün vermez
oldu. Resulullah (s.a.a) bunu duyunca şöyle buyurdu: 'Eğer bu
onlara yarar sağlıyorsa yapsınlar. Ben sadece bir zanda
bulundum. Ama size Allah'tan bir şey haber verdiğimde onu
muhakkak alın. Zira ben Allah'a karşı asla yalan söylemem.'
Bir başka rivayette ise
şöyle buyurduğu nakledilmiştir. "Ben ancak bir insanım; size
dininizle ilgili bir şeyi emrettiğimde onu alın. Kendi
görüşümden bir şeyi emrettiğimde ise ben ancak bir insanım."
Üçüncü bir rivayette ise:
"...Siz dünyaya ait işlerinizi daha iyi bilirsiniz" cümlesi
yer almaktadır. Bir diğerinde ise: "Ben ne çiftçiyim nede
hurma sahibiyim" ibaresi kullanılmıştır. (1)
Bizce her şeyden önce bu
rivayetin kendisi kendisini yalanlamaktadır. Rivayetlerin
bazısında belirtildiği üzere güya bu olay Medine'de vuku
bulmuştur. Düşünün bir insan elli yıldan fazla bir toplumda
yaşayacak ve o insanların en yaygın uğraşısı olan bir işin en
basit ve herkes tarafından bilinen bir kuralını bilmeyecek;
olacak şey mi?! Sonra madem o konu hakkında bilgisi yoktu,
neden bilmediği bir şeye müdahalede bulunup o kadar insanın
zarar ve ziyanına uğramasına vesile oluyor; sonra da kalkıp
beni bu konuda sorgulayamazsınız" diyor? Bunu sıradan bir
insana hoş görürler mi ki, Allah'ın Resulü'ne (ki insanlar
onun şahsiyetine ve peygamberliğine güvenle sözünü
dinlemişlerdi; yoksa yıllarca tecrübe ettikleri bir şeyi, her
hangi birisinin sözüyle terk ederler miydi?) hoş görsünler!
Bir insanın ancak bildiği şeylerde görüş belirtmesinin doğru
olabileceği hem akli, hem de şer'i bir kuraldır. Nasıl olur da
Allah'ın Resulü, insanlığın kılavuzu olan en akıllı insan, bu
kadar basit bir kuralı kendisi çiğner?! Sonra o insanlar onun
sözüne güvenerek onca zarara katlandıkları için, Allah Resulü
onların bu durumları karşısında kendisini sorumlu bilmelidir;
fakat o, değil her hangi bir sorumluluğu üstlenmeği, üstelik (güya)
"Beni sorgulayamazsınız" diyor. Bu olacak şey mi?!
Kısacası biz böyle bir
davranışı, Peygamber'e değil, sıradan akıllı bir insana bile
yakıştırmadığımız için, bu rivayet üzerinde bundan fazla
durmuyor ve onun esastan uydurma olduğuna inanıyoruz.
KAYNAK:
1-Sahih-i Müslim C:7 Kitab-ül Fazail 139-140
Müsned-i İbn-i Hanbel C.1 / S.162 C.3 / S.152
Sünen-i İbn-i Mace C.2 Kitab-ür Rihan 15
Kitab-üt Tahsil-i vel-Beyan (İbn-i Rüşd)....
|