|
Soru-231:
Muhterem hocam, bazı şahıslar Hz. İmam Ali efendimizin
masumiyetine karşı olarak peygamber efendimiz canlıların
ateşte yakılmasını yasaklamasına rağmen Hz. Ali yanılarak bazı
mürtedleri ve livata yapanları yakmıştır ve sonra yaptığının
hata olduğunu kabul etmiştir diyorlar. Acaba buna ne
denilebilir?
Cevap231:
Muhterem kardeşim, Böyle bir rivayet esastan yalandır.
Ehlibeyt kanlıyla nakledilen hadis bunun takriben tam tersini
ortaya koymaktadır. Zira İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) şöyle
nakledilmiştir:
"Emir-ül Mu'minin Ali (a.s) ashabından bir grup ile bir arada
bulunurken, adamın birisi İmam'a gelerek şöyle dedi: "Ya
Emir-el Mu'minin, ben bir erkekle livata yaptım; beni temizle
(bana had cezası uygula)." Hz. Emir (a.s) şöyle buyurdu: "Ey
filani çık git evine; belki de sadece dokunmuş ve
heyecanlanmışsın." Ertesi gün olduğunda, tekrar Hz. Emir-ül
Mu'minin'e gelerek aynı şeyi söyledi." İmam (a.s) da ona aynı
cevabı verdi. Bu durum ilk itirafın ardından üç gün daha
tekrarlandı ve dördüncü defaya ulaşınca İmam (a.s) ona şöyle
buyurdu: "Ey filan, Allah'ın Resulü (s.a.a) senin gibilere üç
hükümden birisine hükmetmiştir; hangisini istersen onu seç.
"Onlar nelerdir Ya Emir-el Mu'minin" diye sorunca, İmam (a.s)
şöyle buyurdu: "Boynuna bir kılıç darbesi, nereye varırsa
varsın. Eli kolu bağlı bir dağdan aşağı yuvarlatılma, yada
ateşle yakılma." Adam "Ya Emir-el Mu'minin, hangisi daha
çetindir?" diye sordu. İmam (a.s) "Ateşte yakılma" diye cevap
verince, adam "O halde ben de onu seçtim ya Emir-el Mu'minin"
dedi. İmam (a.s) "O halde buna hazırlan" buyurdu. O da "tamam"
deyip ayağa kalktı ve iki rek'at namaz kıldı. Sonra oturup
şöyle dua etti: "Allah'ım, ben bildiğin bir günahı işledim ve
bundan korkup Peygamber'inin vasisi ve amcasının oğlunun
yanına geldim ve ondan beni temizlemesini istedim. O da beni
üç cezadan birini seçmem üzere serbest bıraktı. Allah'ım ben
onlardan en çetin olanını seçtim. Allah'ım, ben senden bunu
benim günahlarıma keffaret kıl ve ahiretimde ateşinle beni
yakma." Sonra göz yaşları aktığı halde, kalkıp Emir-ül
Mu'minin'in (a.s) kendisi için kazdığı çukurda oturdu. Ateş
etrafını sarmaya başladı. Bunu gören Emir-ül Mu'minin ağladı;
ashabı da onunla birlikte ağladılar. Ardından Hz. Emir (a.s)
şöyle buyurdu: "Kalk ey adam, gökte ve yerde olan melekleri
ağlattın. Hiç şüphesiz Allah senin tevbeni kabul etti; kalk ve
bir daha bu işlerden bulaşma." Benzer bir olay, Safvân-ül
Ekhal isminde bir şahıs hakkında da nakledilmiştir.
(Sefinet-ül Bihar, c.2, s.37-517)
Görüldüğü gibi ne Hz. Ali (a.s) yaptığından pişmanlık duymuş,
ne de Resulullah'ın (s.a.a) böyle bir şeyi yasaklaması söz
konusudur. Tam aksine Hz. Ali (a.s) bu uygulamasını bizzat
Resulullah'a dayandırıyor.
|
|