KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Soru ve Cevaplar                                                                                                           Soru ve Cevaplar

Bugün :  

  Sık Kullanılanlara Ekle                                                                                                                                                                                                                                                         Başlangıç Sayfası Yapın
 

Bismillahirrahmanirrahim

 

KÜFÜR VE LANET

 

Soru-202: "Müminler küfür ve lanet etmeyen kişilerdir..." şeklinde nakledilen hadisten yola çıkarak  bizlerin Allah, Peygamber (s.a.a), din ve Ehl-i Beyt düşmanlarına lanet okumamızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

 Cevap-202: Aziz kardeşim, her şeyden önce küfür, kim için olursa olsun caiz değildir. Kur'an hatta kafirlerin saydığı putlara dahi küfür etmekten Müslümanları sakındırıyor. Emir-ül Mu'minin Ali (a.s) kendi ashabını Muaviye ve yandaşlarına küfretmekten sakındırmıştır. Ancak lanet küfürden farklı bir şeydir. Lanet bedduadır. Birisine lanet etmek, onun Allah'ın rahmetinden uzak kalmasını istemektir. Evet bazı hadislerde "Mu'min la'ân olmaz" buyrulmaktadır. Fakat bunun manası insanın ölçüsüz ve lanete müstahak olup olmadığını bilmeden birisine zan üzere lanet etmek, yine şahsına yapılan bir yanlıştan dolayı hemen birisine lanet ve bedduada bulunmaktır. Yoksa mutlak bir şekilde lanetin yasak ve olumsuz bir şey olduğu anlamını taşımaz. Aksi takdirde bizzat Kur'an ayetlerine ve Allah Resulü'nün ve mutahhar Ehlibeyt'inin siretine ters düşer. Zira bir çok ayette bizzat Allah (c.c) bir çok gruba lanet etmiştir. Yine Allah Resulü bir çoklarına lanet etmiştir ki burada bunlardan sadece bir kaçını örnek vermekle yetineceğiz:

Allah-u Teala münafıklara lanet etmiştir: "Ve o Allah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir. Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir!" (Fetih, 6)

"Allah (c.c) kalbinde hastalık olan kimselere lanet etmiştir: " İman edenler: "Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse." derlerdi. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de, içerisinde savaş zikredilince kalplerinde hastalık olanların ölüm korkusuyla baygınlık geçiren bir kimsenin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Oysa onlar için ölüm yaşamaktan daha uygundur. *Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. *Demek siz iş başına gelecek olursanız yeryüzünde bozgunculuk çıkaracaksınız ve akrabalık bağlarınızı koparacaksınız öyle mi? *İşte onlar, Allah'ın lanetlediği, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir." (Muhammed, 20 ila 23)

Yüce Allah zalimlere lanet etmiştir: "…İyi bilin ki: Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir." (Hud, 18)

Yine Allah ve Resulüne eziyet edenlere de lanet etmiştir: "Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem âhirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır." (Ahzâb, 57)

Allah'ın Yüce Resulü (s.a.a) de bir çoklarına lanet etmiştir: Örneğin Üsâme ordusuna katılmayanlara lanet etmiştir. (El-Milel-u Ven-Nihel -Şehristânî- c.1, s.23, Şerh-i İbn-i Eb-il Hadid, c.6, s.52 ve diğer bir çok kaynak…)

Muaviye'ye babası ve kardeşine lanet etmiştir: Bir gün Ebu Süfyanı, binite bindiği, Muaviye ve kardeşinin de birisin önden ipi çektiğini, diğerinin de arkadan sürdüğünü görünce "Allah'ım, çekene de sürene de binene de lanet eyle" buyurdu. (Vak'at-u Sıffin –Mısır baskısı-, s.217, En-Nihâye, c.4, s.87)

Yine Mervan b. Hakem ve babası Hakem  b. As'a lanet etmiştir. (Tarih-i İbn-i Esir, c.3, s.199)

Amr b. As'a lanet etmiştir. (Kenz-ül Ummâl, c.13, s.548)

Kısacası biz Allah ve Resulüne uyarak, Allah'ın lanet ettiği münafıklara, zalimlere, Allah ve Resulü'nü incitenlere lanet ediyoruz. Allah'ın Resulü de buyurmuştur ki: "Fâtıma benim vücudumun bir parçasıdır, onu inciten beni incitmiş olur; onu gazaplandıran beni gazaplandırmış olur." (Sahih-i Müslim, c.2, s.3769) Yine buyurmuştur: "Kim Ali'yi severse beni sevmiştir; kim Ali'yi öfkelendirirse beni öfkelendirmiş olur. Kim Ali'ye eziyet ederse, bana eziyet etmiştir ve kim bana eziyet ederse, Allah'a eziyet etmiş olur." (El-İsâbe hamişinde basılan El-İstiâb, c.3, s.37) Yine buyurmuştur: "Kim Ali'ye küfrederse, bana küfretmiştir. Bana küfreden Allah'a küfretmiştir. Allah'a küfredeni ise Allah burnu üstü ateşe atacaktır." (Müstedrek-ül Hâkim, c.3, s.130, Ferâid-üs Simtayn, c.1, s.301) Yukarıdaki ayetleri ve bu hadisleri yan yana getirdiğimizde, anlaşılıyor ki Hz. Fâtıma ve Hz. Aliye eziyet edenler de Allah'ın lanetine mahzar olmuşlardır. Allah'ın ve Resulü'nün lanetlediği kimseleri biz de lanetliyoruz.

 

 

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız | Îletişim için |

  Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de 'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM