9- VEDA HACCINDAKİ HUTBESİ
Bütün övgüler
Allah’a mahsustur; O’na hamdeder, O’ndan yardım ve mağfiret
diler ve O’na döneriz. Nefislerimizin şerrinden ve
amellerimizin kötülüğünden Allah’a sığınırız. Allah, kimi
hidayet ederse onu saptıran olmaz ve kimi saptırırsa, artık
onu hidayet eden bulunmaz. Şahadet ederim ki, Allah’tan
başka bir ilah yoktur; tektir ve ortağı yoktur. (Yine)
şahadet ederim ki,
Muhammed O’nun kulu ve elçisidir.
Ey Allah’ın kulları,
Allah’tan çekinmeyi size vasiyet ediyorum. Sizi, O’nun
emrine itaat etmeye çağırıyor ve hayır şeyler için Allah’tan
yardım diliyorum.
Ey insanlar, size
açıklayacağım şeylere iyice kulak verin; doğrusu bilmiyorum,
belki de bu yıldan sonra bu mevkide sizinle bir daha
görüşemeyeceğim.
Ey insanlar, bu
günün (hac günlerinin) ve bu şehrin (Mekke’nin) kutsallığını
çiğnemenin haram olduğu gibi, siz Müslümanların da kan ve
haysiyetleri birbirinize haramdır. (Birbirinizin kanını
dökmeğe ve haysiyetini zedelemeğe hakkınız yoktur. Ey
Müslümanlar! Bu mesajı size) tebliğ ettim mi? (Bu sözle
Resulullah
salla'llahu aleyhi ve alih Müslümanlardan ikrar aldı ve
daha sonra şöyle dedi:) Allah’ım, sen şahit ol.
Yanında bir emânet
bulunan kimse, emâneti sahibine iâde etmelidir. Cahiliye
devrindeki ribâ (faiz anlaşmaları) geçersizdir. Geçersiz
kıldığım ilk ribâ da (amcam)
Abbas ibn-i Abdulmuttalib’in
ribasıdır. Cahiliye döneminde dökülen bütün kan davaları
bitmiştir. Geçersiz kıldığım ilk kan davası ise, amcam oğlu
Amir Rabia ibn-i Haris
ibn-i Abdulmuttalib’in ka-nıdır. Kâbe’ye hizmet etmek
ve hacılara su vermek hariç, bütün cahiliye âdet ve
gelenekleri kaldırılmıştır. Kasıtlı adam öldürmenin kısası
vardır. Şibh-i amd öldürmenin (yani öldürme kastı
olmaksızın birisine bir taş, baston veya benzeri bir şeyle
vurarak onun ölümüne sebep olmanın) yüz deve diyeti vardır.
Bundan daha fazlasını istemek, cahiliye âdet ve geleneğine
uymaktır.
Ey insanlar, Şeytan
yeryüzünde (bir ilah gibi) tapılmaktan ümidini kesmiştir ve
küçük saydığınız diğer işlerde itaat olunmaya razı olmuştur.
Ey insanlar, "Nesi
(haram ayları kendi vaktinden başka zamana ertelemek)
ancak küfürde bir artıştır. Bununla kâfirler, sapıklığı daha
da artırırlar. Allah’ın haram kıldığının sayısına uymak
için, onu bir yıl helâl, bir yıl haram kılıyorlar." Zaman,
dönüşü neticesinde göklerin ve yerin yaratıldığı günün
biçimine kavuşmuştur. (Allah-u
Teâla buyuruyor ki): "Gerçek şu ki, Allah katında ayların
sayısı gökleri ve yeri yarattığından beri Allah’ın kitabında
on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır." Üçü
peş-peşedir, birisi tek; (peş-peşe olanlar) Zilka’de,
Zilhicce ve Muharrem (dir). (Biri de) Cemadiy-el ahire ve
Şa’ban arasında yeralan Recep ayıdır. Acaba tebliğ ettim
mi?... (Bu mesajı size ulaştırdım mı?) Allah’ım, Sen şâhit
ol.
Ey insanlar,
kadınlarınızın sizin üzerinizde ve sizin de onların
üzerinde bir takım haklarınız vardır. Sizin, onlar
üzerindeki haklarınız şunlardır: Hiç kimseyi yatağınıza
sokmasınlar. (Başkalarıyla zina etmesinler.) Sevmediğiniz
birisini izniniz olmadan evinize götürmesinler; fuhuş ve
çirkin işlere bulaşmasınlar; eğer yaparlarsa, onlardan
ayrılıp yataklarda yalnız bırakmanıza ve fazla incitmeyecek
şekilde, yavaş dövmenize Allah izin vermiştir. Eğer o
işlerden çekinip size itaat ederlerse, onların yiyeceğini,
giyeceğini bilinene (örfe) uygun olarak vermelisiniz.
Onları Allah’ın emaneti olarak almış ve Allah’ın kitabının
hükmüyle onları kendinize helâl etmişsinizdir. Kadınlar
hakkında Allah’tan korkun ve onların hayrını isteyin.
Ey insanlar,
“müminler ancak kardeştirler”.
Hiçbir mümine kardeşinin malı, gönül rızası olmaksızın helâl
olmaz. Acaba tebliğ ettim mi? (Mesajı ulaştırdım mı?)...
Allah’ım, Sen şahit ol.
Sakın benim
vefatımdan sonra tekrar cahiliyetdeki küfre geri dönüp,
birbirinizin boyunlarınızı vurmayasınız.
Doğrusu ben sizin
aranızda öyle bir şey bıraktım ki, eğer ona sarılırsanız,
hiçbir zaman sapıklığa düşmezsiniz: Allah’ın kitabı (Kur’an)
ve öz soyum olan Ehl-i
Beyt’im. Acaba tebliğ ettim mi?... Allah’ım, Sen
şahit ol.
Ey insanlar,
Rabbiniz birdir; babanız da birdir; hepiniz
Adem’in
soyundansınız; Adem
de topraktandır. "Allah katında sizin en değerliniz, en
çok takvalı olanınızdır." Bir
Arap, Arap olmayana ancak takvayla üstün olabilir (başka
hiçbir şeyle değil). Acaba tebliğ ettim mi?... "Evet"
dediler. Resulullah:
"O halde hazır bulunanlar, (dediklerimi) burada
bulunmayanlara iletsinler." buyurdu.
Ey insanlar, Allah
mirasta, her mirasçının hissesini belirlemiştir. Hiçbir
kimsenin, mirasın üçte birinden fazla olan vasiyeti geçerli
değildir. Çocuk kadının şer’î kocasına aittir. Zina edenin
hakkı ise taştır. (Recm haddini hak etmiştir.) Babasından
başkasına ait olduğunu iddia eden ve kendisini başka bir
efendinin kölesi olarak tanıtan, Allah’ın, meleklerin ve
bütün halkın lanetine uğrar. Allah-u Teâla onların ne
tövbelerini kabul eder, ne de fidyelerini. Allah’ın rahmeti,
bereketi ve selamı üzerinize olsun.