KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa / Hadisler                                                                                                             Hadisler

Bugün :  

  Sık Kullanılanlara Ekle                                                                                                                                                                                                                                                                                Başlangıç Sayfası Yapın
 

2- HZ. ALİ (A.S)’A BAŞKA BİR VASİYETİ

Ya Ali, müminin nişanesi üçtür: Oruç tutmak, namaz kılmak ve zekât vermek. Zahirde kendisini ehil gösteren kimsenin de nişanesi üçtür: İnsanın yüzüne karşı dalkavukluk yapar; arkasından gıybet eder ve musibete uğradığında da sevinir. Zalimin de üç nişanesi var: Eli altında bulunanlara zorbalık yapar; kendisinden üstlere isyan eder ve zalimlerle işbirliği yapar. Riyakârın da üç nişanesi var: Halkın yanında gayretli ve hareketli olur; yalnızlıkta üşenir ve bütün işlerde övülmesini sever. Münafığın da nişanesi üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler; kendisine güvenildiğinde hıyanet eder ve verdiği sözün üzerinde durmaz. Tembelin de alâmeti üçtür: Tefrite[1] düşünceye kadar gevşeklik yapar; zâyi edin­ceye dek tefrit eder ve günaha düşünceye kadar zâyi eder.[2] Akıllı kimseye, ancak üç şey için yolculuğa gitmek yakışır: Geçimini temin etmek, ahiretine yönelik bir adım ve helâl bir zevk .

Ya Ali, cahillikten daha şiddetli bir fakirlik, akıldan daha fay­dalı bir servet, kendini beğenmişlikten daha korkunç bir yalnızlık yoktur ve hiçbir amel tedbir almak, hiçbir takva günahtan sakın­mak ve hiçbir soy sop da iyi ahlaklılık gibi olamaz. Konuşmanın âfeti yalan, ilmin âfeti unutmak ve bağışta bulunmanın âfeti de minnettir.

Ya Ali, hilali gördüğün zaman üç defa "Allah-u Ekber" de; sonra "Elhamdu lillah’illezi halekanî ve halekake ve kadderake menâzile ve cealeke âyeten lil âlemîn." de.[3]

Ya Ali, aynaya baktığın zaman üç tekbir getirdikten sonra şöyle de: "Allahumme kemâ hassente halkî fe hassin hulkî."[4]

Ya Ali, seni dehşete düşüren bir şeyle karşılaşırsan, şöyle de: "Allahumme bi-hakkı Muhammed’in ve Âl-i Muham-med’in illâ ferrecte annî."[5]

Hz. Ali aleyhi’s-selam diyor ki: Peygamber salla'llahu aleyhi ve alih’den: "Ya Resulallah, (Kur’an’da): "Adem Rab-bin’den (bir takım) kelimeler aldı. (Allah da) bunun üzerine tövbesini kabul etti..."[6] diye buyurmaktadır. Nedir bu kelimeler?" diye sorduğumda, Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih şöyle buyurdu:

"Ya Ali, Allah-u Teâla, Adem’i Hindistan’a, Havva’yı Cidde’ye, yılanı İsfahan’a ve İblis’i de Miysan’a (Basra ve Vasıt arasında bir yere) indirdi. Cennette yılan ve tavus kuşu kadar güzel bir şey yoktu. Yılanın deve gibi dört ayağı vardı. İblis, yılanın karnına girerek, Adem’e hile yaptı ve onu aldattı. Allah-u Teâla da yılana gazap ederek ayaklarını ondan aldı ve şöyle buyurdu: "Rızkını, toprak karar kıldım ve karnının üzerinde sürünmelisin; sana acıyana Allah acımasın." Tavusa da, İblis’e ağacı bulmada kılavuzluk ettiği için gazap ederek sesini ve ayaklarını çirkin­leştirdi. Adem, Hindistan’da kaldığı yüz yıl süresince, başını gökyüzüne kaldırmadı. Ellerini başına koyup kendi hatasına ağlı­yordu. Allah, Cebrail’i, Adem’e gönderdi. (Cebrail): "Ey Adem dedi, Allah sana selam söylüyor ve buyuruyor ki: "Ey Adem, seni kendi elimle yaratmadım mı? Sana kendi ruhumdan üflemedim mi? Meleklerimi sana secde ettirmedim mi? Cariyem Havva’yı seninle evlendirmedim mi? Cennetimde sana  yer  ver­medim  mi?  O  halde  ey  Adem, bu ağlama nedir? Bu kelimeleri söyle; şüphesiz Allah-u Teâla tövbeni kabul eder. Söyle ki: "Subhâneke, lâ ilâhe illâ ente, amiltu sûen ve zalemtu nefsî, fe­tub aleyye, inneke ente-t tevvab-ur rahîm."[7]

Ya Ali, evinde bir yılan gördüğünde o yılanı üç defa (o eve girip) çıkıncaya kadar öldürme; dördüncü defasında görürsen o zaman öldür; çünkü o kâfirdir.

Ya Ali, yolda bir yılan gördüğün zaman onu öldür. Çünkü ben cinlere, yılan şeklinde gözükmemelerini şart koşmuşum.

Ya Ali, dört haslet bedbahtlık (nişanesi)dir: Göz yaşının kuru­ması, katı kalpli olmak, uzun arzu ve dünya sevgisi.

Ya Ali, huzurunda seni medhederlerse şöyle de:

"Allahumme-c’alnî hayren mimmâ yezunnûne veğfir lî mâ lâ ya’lemûne vela tuahiznî bima yekulûn."[8]

Ya Ali, cinsi münasebette bulunduğun zaman şöyle de: "Bismillahi, Allahumme cennibne’ş-Şeytâne ve cennib’iş-Şey-tâne ma rezaktenî."[9] Eğer Allah-u Teâla o anda, sizden bir çocuk olmasını takdir ederse hiçbir zaman Şeytan’ın, ona bir zararı dokunamaz.

Ya Ali, yemeğe tuz ile başla ve tuz ile bitir. Çünkü tuz, yetmiş derde devadır. Onların en küçüğü delilik, cüzam ve alaca hastalığıdır.[10]

Ya Ali, bedenine zeytin yağı sür. Çünkü Şeytan bedenine zeytin yağı süren bir kimseye, kırk gece yaklaşmaz.

Ya Ali, ayın ilk ve orta gecelerinde cinsel ilişkide bulunma, sara hastasının genelde o iki gecede hastalığının belirdiğini gör­müyor musun?

Ya Ali, çocuğun olduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına da      ikâmet oku. Bu takdirde Şeytan ona asla zarar vermez.

Ya Ali, halkın en kötüsünü sana tanıtayım mı? "Evet ya Resulallah" dedim; buyurdular ki: Halkın en kötüsü, günahları affetmeyen ve hatalardan geçmeyen kimsedir. Onlardan daha kötüsünü de sana tanıtayım mı? "Evet ya Resulallah" dedim, buyurdular ki: Onlardan daha kötüsü şerrinden korunulmayan ve hayrı umulmayan kimsedir.

 

 


 

[1]- Gereken vazifeyi yapmama durumu, ifrat karşıtı.

[2]- Gevşeklik neticesinde işi gerektiği gibi yapmama sonucu bazen iş zayi olur ve bu da kişinin ahitlerini yerine getiremeyip günah işlemesine sebep olur.

[3]- Hamd, beni ve seni yaratan ve senin seyrin için menziller belirleyen seni  alemlere kudret ve azametinin nişanesi kılan Allah’a mahsustur.

[4]- Allah’ım, (vücudumu) güzel yarattığın gibi huyumu da güzelleştir.

[5]- Allah’ım, Muhammed ve onun Ehl-i Beyt’inin hakkı hürmetine, beni (bu zorluktan) kurtar.

[6]- Bakara/37.

[7]- Ey Allah’ım, her eksiklikten uzaksın  sen. Senden başka bir ilah yoktur; kötü iş yaptım; kendime zulüm ettim;  tövbemi kabul et. Çünkü Sen, çok tövbe kabul edensin ve rahimsin.

[8]- Allah’ım beni zannettiklerinden daha iyi kıl; bilmedikleri şeyleri affet ve hakkımda söyledikleri şeylerle de benden hesap sorma.

[9]- Allah’ın adıyla; Allah’ım bizi Şeytan’dan ve Şeytan’ı da bana nasip edeceğin çocuktan uzak eyle.

[10]- Diğer faydalarının yanısıra özellikle yemeğe başlamadan önce ve yemekten sonra azıcık tuz yemek, sindirim sisteminde ve özellikle ağızda mikropların gelişmesini önlediğinden bir  çok hastalıkların önlenmesinde etkili bir madde sayılır.

 

 

Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız | Îletişim için |

  Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de 'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM