2- HZ. ALİ (A.S)’A BAŞKA BİR VASİYETİ
Ya
Ali, müminin
nişanesi üçtür: Oruç tutmak, namaz kılmak ve zekât
vermek. Zahirde kendisini ehil gösteren kimsenin de
nişanesi üçtür: İnsanın yüzüne karşı dalkavukluk yapar;
arkasından gıybet eder ve musibete uğradığında da
sevinir. Zalimin de üç nişanesi var: Eli altında
bulunanlara zorbalık yapar; kendisinden üstlere isyan
eder ve zalimlerle işbirliği yapar. Riyakârın da üç
nişanesi var: Halkın yanında gayretli ve hareketli olur;
yalnızlıkta üşenir ve bütün işlerde övülmesini sever.
Münafığın da nişanesi üçtür: Konuştuğu zaman yalan
söyler; kendisine güvenildiğinde hıyanet eder ve verdiği
sözün üzerinde durmaz. Tembelin de alâmeti üçtür:
Tefrite düşünceye
kadar gevşeklik yapar; zâyi edinceye dek tefrit eder ve
günaha düşünceye kadar zâyi eder. Akıllı
kimseye, ancak üç şey için yolculuğa gitmek yakışır:
Geçimini temin etmek, ahiretine yönelik bir adım ve
helâl bir zevk .
Ya
Ali,
cahillikten daha şiddetli bir fakirlik, akıldan daha
faydalı bir servet, kendini beğenmişlikten daha korkunç
bir yalnızlık yoktur ve hiçbir amel tedbir almak, hiçbir
takva günahtan sakınmak ve hiçbir soy sop da iyi
ahlaklılık gibi olamaz. Konuşmanın âfeti yalan, ilmin
âfeti unutmak ve bağışta bulunmanın âfeti de minnettir.
Ya
Ali, hilali
gördüğün zaman üç defa "Allah-u Ekber" de; sonra
"Elhamdu lillah’illezi halekanî ve halekake ve kadderake
menâzile ve cealeke âyeten lil âlemîn." de.
Ya
Ali, aynaya
baktığın zaman üç tekbir getirdikten sonra şöyle de:
"Allahumme kemâ hassente halkî fe hassin hulkî."
Ya
Ali, seni
dehşete düşüren bir şeyle karşılaşırsan, şöyle de:
"Allahumme bi-hakkı
Muhammed’in ve
Âl-i Muham-med’in illâ ferrecte annî."
Hz.
Ali
aleyhi’s-selam diyor ki:
Peygamber
salla'llahu aleyhi ve alih’den: "Ya
Resulallah,
(Kur’an’da): "Adem
Rab-bin’den (bir takım) kelimeler aldı. (Allah da) bunun
üzerine tövbesini kabul etti..." diye
buyurmaktadır. Nedir bu kelimeler?" diye sorduğumda,
Resulullah
salla'llahu aleyhi ve alih şöyle buyurdu:
"Ya
Ali, Allah-u
Teâla, Adem’i
Hindistan’a, Havva’yı
Cidde’ye, yılanı İsfahan’a ve İblis’i de Miysan’a (Basra
ve Vasıt arasında bir yere) indirdi. Cennette yılan ve
tavus kuşu kadar güzel bir şey yoktu. Yılanın deve gibi
dört ayağı vardı. İblis, yılanın karnına girerek,
Adem’e hile
yaptı ve onu aldattı. Allah-u Teâla da yılana gazap
ederek ayaklarını ondan aldı ve şöyle buyurdu: "Rızkını,
toprak karar kıldım ve karnının üzerinde sürünmelisin;
sana acıyana Allah acımasın." Tavusa da, İblis’e ağacı
bulmada kılavuzluk ettiği için gazap ederek sesini ve
ayaklarını çirkinleştirdi.
Adem,
Hindistan’da kaldığı yüz yıl süresince, başını gökyüzüne
kaldırmadı. Ellerini başına koyup kendi hatasına
ağlıyordu. Allah,
Cebrail’i, Adem’e
gönderdi. (Cebrail):
"Ey Adem dedi,
Allah sana selam söylüyor ve buyuruyor ki: "Ey
Adem, seni
kendi elimle yaratmadım mı? Sana kendi ruhumdan
üflemedim mi? Meleklerimi sana secde ettirmedim mi?
Cariyem Havva’yı
seninle evlendirmedim mi? Cennetimde sana yer
vermedim mi? O halde ey
Adem, bu ağlama
nedir? Bu kelimeleri söyle; şüphesiz Allah-u Teâla
tövbeni kabul eder. Söyle ki: "Subhâneke, lâ ilâhe
illâ ente, amiltu sûen ve zalemtu nefsî, fetub aleyye,
inneke ente-t tevvab-ur rahîm."
Ya
Ali, evinde bir
yılan gördüğünde o yılanı üç defa (o eve girip)
çıkıncaya kadar öldürme; dördüncü defasında görürsen o
zaman öldür; çünkü o kâfirdir.
Ya
Ali, yolda bir
yılan gördüğün zaman onu öldür. Çünkü ben cinlere, yılan
şeklinde gözükmemelerini şart koşmuşum.
Ya
Ali, dört
haslet bedbahtlık (nişanesi)dir: Göz yaşının kuruması,
katı kalpli olmak, uzun arzu ve dünya sevgisi.
Ya
Ali, huzurunda
seni medhederlerse şöyle de:
"Allahumme-c’alnî hayren mimmâ yezunnûne veğfir lî mâ lâ
ya’lemûne vela tuahiznî bima yekulûn."
Ya
Ali, cinsi
münasebette bulunduğun zaman şöyle de: "Bismillahi,
Allahumme cennibne’ş-Şeytâne ve cennib’iş-Şey-tâne ma
rezaktenî." Eğer
Allah-u Teâla o anda, sizden bir çocuk olmasını takdir
ederse hiçbir zaman Şeytan’ın, ona bir zararı dokunamaz.
Ya
Ali, yemeğe tuz
ile başla ve tuz ile bitir. Çünkü tuz, yetmiş derde
devadır. Onların en küçüğü delilik, cüzam ve alaca
hastalığıdır.
Ya
Ali, bedenine
zeytin yağı sür. Çünkü Şeytan bedenine zeytin yağı süren
bir kimseye, kırk gece yaklaşmaz.
Ya
Ali, ayın ilk
ve orta gecelerinde cinsel ilişkide bulunma, sara
hastasının genelde o iki gecede hastalığının belirdiğini
görmüyor musun?
Ya
Ali, çocuğun
olduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına da ikâmet
oku. Bu takdirde Şeytan ona asla zarar vermez.
Ya
Ali, halkın en
kötüsünü sana tanıtayım mı? "Evet ya
Resulallah"
dedim; buyurdular ki: Halkın en kötüsü, günahları
affetmeyen ve hatalardan geçmeyen kimsedir. Onlardan
daha kötüsünü de sana tanıtayım mı? "Evet ya
Resulallah"
dedim, buyurdular ki: Onlardan daha kötüsü şerrinden
korunulmayan ve hayrı umulmayan kimsedir.